Geçen Perşembe Bodrum'a çıktık yola.Plan yaptık birkaç tane ama, sonradan vazgeçip kendi haline bıraktık tatili. Böyle doğaçlama tatil bayağı iyiymiş, fevkaledenin fevk'inde(!) bir Bodrum oldu. Denize doyamadım, sonunda da bir baktım ki ayaktan başlayarak onun rengini almaya başlamışım:)
Koy desen onda, gece eğlencesi desen onda, hareket desen onda, arkadaşlar desen onda.
Sanırım, ilk, üniversite son sınıfta iken, çok deli arkadaş grubumuzla gitmiştim. Ne tatildi ama... Bir haftalık tatile, 1 koca bavul ile gitmiştik. Her geceye 1 kıyafet,ayakkabılar ona göre değişiyor - çizme bile var içinde..Odalar zaten küçücük, bizim ayakkabılar asker gibi diziliyor duvara. Gündüzleri bir yerde, her gece başka eğlencede. 6-7 kişi gitmiştik, 8-9 kişi mi dönmüştük ne:)
Şimdi çok daha kompak olmayı başarıyorum tabii - yarım küçük bavul, daha rahat, eğlencedense keyife yönelmiş olarak.
Bodrum'un yeri ayrı, o çoraklığına, tek yapı beyaz soluk evlerine karşın bir şeyi var.
Daha çözemedim-üstünde çalışıyorum:)
Vazgeçmesi zor oradan,
O güzel sulardan.
O görünmez enerjinin,
Bıraktığı hazdan...
Güneş ve denizle kalın.
No comments:
Post a Comment