Wednesday, 11 May 2011

İyilik Bankası

Bu aralar "İyilik" üzerine düşünüyorum. İyi insan olmak değil de, birine iyilik yapmak açısından.
Bunu düşünürken aklımda Paulo Coelho'nun Zahir'indeki "İyilik Bankası" da vardı, başka şeyler de... Tabii ki aklımda bir takım fikirler varken, her zaman yaptığım gibi,yazıya dökmeden önce bir googling yaptım. Aynı başlıkta ve düşüncelerimin bir kısmına benzer şeyler yazmış, bir başka blog yazarı olduğunu gördüm- enteresandır, böylece kitaptan yapmak istediğim alıntıları,klavyede tuşlamaktan kurtuldum:)

Her zamanki gibi çevremi incelerken, iyiliğin çeşitli yollarla yapıldığını görüyorum, hatta bunları kategorize etmek bile mümkün... Vardığım sonuç ise, iyiliğin mutlaka ve mutlaka bir geri dönüşüm beklentisi ihtiva ettiği...Bu beklentinin, maddeyle ölçümlenmesi mecburiyeti yok..Örneğin, çok katı bir ifade olsa da, ebeveynlerin çocukları için yaptıklarını bile böyle değerlendirmek mümkün:. Çünkü o evlat, o ebeveyni seçerek dünyaya gelip onlara istediklerini vermiştir, ebeveyn de buna teşekkür etmek ve çocuğun kendine bağlı kalması için, karşı iyiliği hayatı boyunca yapmaktadır. Bunu tabii ki, çok içten, sevgiyle, doğal ve duygu yüklü yaptığı için, diğer iyiliklerden oldukça farklıdır, özeldir, hakkı yenmezdir.


Yine, bir kişiyi kendine bağlamak için -daha çok ast-üst arasında ve kız-erkek tavlanmasında- yapılan iyilikler vardır. Bu yöntemi kullanan kişiler, size kendisini yakın hissettirmek, bir aile bireyi gibi göstermek için hediyeler alır, tatlı tatlı konuşur, kompliman yapar, sizi göklere çıkarır, örneğin iş yerinde üstünüz ise kafa izni verir ...Aslında o superdir. Ama aslında bir çıkarı vardır: Sizi, kendine bağımlı hale getirmek. Bu şekilde sizi, yaymak istediği fısıltılar için kullanabilir, ya da kendine fayda sağlayacak fısıltıları öğrenmek için, ya da zorda kaldığında kendine destekçi olmanız için. Bir de şu olabilir: Rapport etkisi yapar ve siz elinizde olmadan, bir bakmışsınız o kişiye karşı, kendinizi iyilik yapmak zorunda hissediyorsunuz, daha doğrusu onun gibi davranıyorsunuz...Sonuçta, siz, bu kişiye artık bağlanmışsınızdır ve onun karşısında aciz durumdasınızdır.....Bu kişilere karşı gelmek,yerin dibine girmeyi göze alacak öz güvende olmanızı gerektirir. Bunlar, amacının farkedilmesi en zor iyilikler olduğu için, en tehlikelisidir. Farkettiğiniz an, mesafeli davranınız. Hoşunuza gidiyorsa, siz de öyle birisiniz demektir zaten, sorun yok:)

Ya da, kendi egosunu tatmin etmek için iyilik yapanlar vardır..."Bak canım senin iyiliğin için söylüyorum" diyerek başlayan türdendir bunlar. Karşısındakinin düşüncelerini yıkıp, onu aciz hissettirip, kendi bilgisini ve başarısını ilan etmek onlarda güzel bir haz uyandırır.. Karşıda bıraktığı etkiyi düşünmeden, yapıcı bir öneri vermeden.


Parasal yapılan iyilikler vardır. Genelde yakın arkadaşlar arasında olanlardır. Bunlar, geri alması da, vermesi de zor olan iyiliklerdir. Eğer para sıkıntınız yoksa, en keyifli olanıdır.

Bence bunların en legali ve güzeli, iş-ticari amaçlı yapılanlardır. İşte buna Paulo, "İyilik Bankası" diyor.

“-Bu İyilik Bankası da ne demek oluyor?
- Bundan ilk söz eden Amerikalı bir yazardı. Bu banka dünyadaki en güçlü banka ve onu yaşamın her alanında bulabilirsin. Hesabına depozitolar yatırmaya başladım. Paradan söz etmiyorum, anladın mı, ilişkileri kastediyorum. Seni şu ya da bu kişilerle tanıştırıyorum, yasal olduğu sürece bazı anlaşmalar ayarlıyorum. Bana bir şey borçlu olduğunu biliyorsun, ama senden asla bir şey istemiyorum. Bir gün geliyor senden bir iyilik istiyorum ve sen elbette ki “Hayır” diyebilirsin, ama bana borçlu olduğunun farkındasın. Senden istediğimi yaparsın ve ben sana yardım etmeye devam ederim, diğerleri senin nazik ve güvenilir bir insan olduğunu görürler ve onlar da senin hesabına depozitolar yatırmaya başlar. Bunların da tümü daima ilişki biçiminde olacaktır. Çünkü dünya ilişkilerin üzerine kuruludur. Başka bir şeyin değil. Onlar da bir gün senden bir iyilik isteyeceklerdir, sen de saygı gösterecek ve bir zamanlar sana yardımcı olan bu insanlara yardım edeceksin ve zaman içinde tüm dünyaya ağlarını yayacak, ihtiyacın olan herkesi tanıyor olacaksın ve çevrende yarattığın etki sürekli büyüyecek.
- Benden isteğini yapmayı reddedebilirim.
- Elbette edebilirsin. İyilik Bankası riskli bir yatırım aracıdır, aynı diğer bankalar gibi. Senden istediğimi yapmayı reddedersin, yardım etmeye değer bir insan olduğun için sana yardım ettiğimi düşünüyorsundur, çünkü en iyi sensin ve herkes kendiliğinden senin yeteneğinin farkına varmalıdır. Güzel, ben sana çok teşekkür ederim ve isteyeceğin şeyi hesabına çeşitli yatırılar yaptığım bir başkasından isterim; fakat ondan sonra, benim tek bir sözcük bile söylememe gerek kalmadan herkes bilir ki, sen artık güvenilir biri değilsindir. Yalnızca gelişmen gerekenin en fazla yarısı kadar gelişebilirsin ve elbette istediğin kadar değil. Belirli bir noktada yaşamın ters dönmeye başlar, yan yolu geçmiş olursun ama tümünü değil, yarı mutlu ve yarı kederli hissedersin, ne hüsrana uğrarsın ne de tam anlamıyla başarılı olursun. Ne üşürsün ne der terlersin, ılıksındır.”



Siz hangisisiniz:)
Nötr kalın:)

No comments:

Post a Comment